19 Mart 2009 Perşembe

SoyAğacı...

Çalış[mak (Tü) Kaş xi çalış- 1. vuruşmak, çarpışmak, tokuşmak, güreşmek, 2. bir şeyin çatlakları veya ek yerleri açılmak.
TS xv gayret etmek, çabalamak < (ETü) çal- vurmak, çarpmak +Iş- " çal-
———————
• Modern kullanımı çarpışmak, kavga etmek anlamından türemiştir.

Mesai ~(Ar) masāi [çoğ.] emekler, gayretler" say

İş (Tü) Or viii iş a.a.
———————

Eşkökenler: (ETü) iş : iş, işgüzar, işkolik, işle-, işlem, işlev.

Amel Kut xi iş, işlem, eylem.
Ali xvi ishal ~ (Ar) amal [ml msd.] iş, işlem, eylem <>Eşkökenler: (Ar) ml : aksülamel, amel, amele, ameliyat, amil, imal, istimal, mamul, muamele, suistimal, teamül.

İmal ~ (Ar) imāl [ml IV msd.] işletme, işe koşma, işler hale getirme.
< (Ar) a
mala [IV] iş yaptırdı " amel

İstihsal ~ (Ar) istiHSāl [Sl X msd.] çaba ile elde etme, üretme " husul

Mahsul GülK xiv elde edilen ~(Ar) maHSūl [HSl mef.] hasıl edilen, ürün, sonuç " husul

Amele Men xvii işçiler (çoğul) KT Türkçede tekil anlamda kullanılır.
~ (Ar)
amalat [ml çoğ.] işçiler < (Ar) āmil işçi " amel

Emek (Tü) Or, Uy, Kaş viii-xi emgek zahmet, eziyet.
DK xiv
emekdar < (Tü) emge- [Uy, Kaş] zahmet ve sıkıntı çekmek +Ik
———————
Eşkökenler:
(ETü) emge- : emek, emekle-, emekli.

Köle Men xvii köle esir, hizmetçi.
TS xvii kölemen a.a. ~
———————
• Karş. (Tü) kölük (yük hayvanı - Kaş, Kıp). Diğer yandan (Moğ) kölüsün (ücret, maaş, icar) biçimi belki paralı asker kavramını çağrıştırır.

Esir Kut xi ~ (Ar) asīr [‘sr sf.] tutsak = (Akad) asīru savaşta alınan tutsak
< (Akad) esēru ödeme talep etmek, haraç almak.
———————
Eşkökenler:
(Ar) (Asr) : esaret, esir.

Maaş GülK, YusZ xiv ~ (Ar) maāş [ msd.] yaşam, geçinme, geçim, birine geçinmesi için ödenen para " maişet

Maişet GülK xiv ~ (Ar) ma’īşa [ msd.] yaşam, geçim < (Ar) 'āşa yaşadı, geçindi.
———————
Eşkökenler: (Ar) ‘yş : ayyaş, iaşe, maaş, maişet.

Ücret GülK xiv ~ (Ar) ucra [‘cr msd.] emeğin karşılığı " ecir

Ecir/ecr- GülK xiv ecr~(Ar) acr [‘cr msd.] ücret, emeğe karşılık ödenen şey
~
(Aram) agrā a.a. ~ (Akad) agru/igru a.a.
———————

Eşkökenler: (Ar) Acr : ecir, ecrimisil, icar, müstecir, ücret.

Tekaüt ~ (Ar) taq ‘ud [‘d VI msd.] 1. bir işin veya mülkün başında oturma, 2. eylemli olmama, oturma, inzivaya çekilme " kaide
———————
• Yaşlılık veya sakatlık nedeniyle bir maaş bağlayıp aktif görevden uzaklaştırma anlamı Türkçeye özgü olup 17. yy'dan itibaren rastlanır.

Sermaye İrşM, Aş, YusZ xiv ~ (Fa) sar māya bir borcun ana parası.
ß (Fa) sar baş + (Fa) māya para
" ser, maya

Kapital HRG xx/a ~ (Fr) capital 1. başa ilişkin, başkent, başlık, 2. baş para, sermaye.
~ (Lat) capitalis a.a. < (Lat) caput, capit- baş ~ HAvr *kaput- a.a.
———————
• Aynı kökten (İng) head, Alm haupt < (Ger) *haubud < (HAvr) *kaput-. Ayrıca karş. kafa, kefal.
———————
Eşkökenler: (Lat) caput : kabotaj, kaparo, kapital, kapitalist, kapitone, kapitülasyon, kaptan, kapuska, şef.

Kapitalist Bah 1924 ~ (Fr) capitaliste sermayedar < (Fr) capital " kapital
———————
• Fransızca sözcük ilk kez 1791'de siyasi bir aşağılama terimi olarak kaydedilmiştir.

Kâr/+kâr DK xiv ~ (Fa) kār 1. eden, eder, 2. 1. edilen şey, iş, eylem, eder, 2. kazanç. <>wer- a.a.
———————
• Bileşiklerde meslek ve itiyat adları yapar; (Fa) -kār, -kar, -gār ve -gar biçimlerine rastlanır.
———————

Eşkökenler: (
Fa) kār : çilingir1, çilingir2, dülger, gergef, halaskâr, kalemkâr, kâr, kerhane, kimyager, köşker, kündekâri, muhafazakâr, rüzgâr, telkâri, yadigâr

Sömür[mek (YT) UyB, Kaş x siŋür-/simür- yutmak.
Men xvii
süŋür- gürültü ve aceleyle yemek CepK 1935 sömür- istismar etmek.
< (ETü) siŋ- [Uy, Kaş] içine girmek, sinmek, hazmedilmek
+Ur- " sin-
———————
• Görgüsüzce ve gürültüyle yemek anlamında halk dilinde kullanılan fiil, Dil Devrimi döneminde yeni bir anlam ve fonetikle yazı diline ithal edilmiştir. Yeni anlamın (Osm) semere/istismar < (Ar) smr grubundan serbest çağrışım yoluyla türetildiği açıktır.

Semere Kıp xiv ~ (Ar) samarat [mr msd.] ürün, meyve.
< (Ar) amara ürün verdi
———————

Eşkökenler: Ar mr : istismar, müsmir, semere.

İstismar ~ (Ar) istismār [mr X msd.] ürününden yararlanma, sömürme " semere

Patron EvÇ, Men xvii patrun/patruna gemi kaptanı.
~ Ven patrón [İt padrone] kaptan, gemi sahibi, baş kişi, patron
" peder
———————
• Standart İtalyancadan alınan patrona biçimi Türkçede 19. yy'a kadar kullanılmıştır.

Büro Bah 1924 ~ (Fr) bureau 1. üstü çuha kaplı yazı masası, 2. yazıhane, ofis, özellikle devlet dairesi < (EFr) bure çuha, keçe ~ (Lat) burra keçe, fırça veya kadife gibi tüylü yün kumaş.
———————
• Fransızca sözcüğün ikincil anlamı 1690 dolayında ortaya çıkmıştır.
———————
Eşkökenler: (Fr) bureau : büro, bürokrasi, politbüro.

Atölye TDK 1945 atelye işlik, özellikle ressam işliği.
~ (Fr) atelier demirci işliği [esk.], her türlü işlik < (EFr) astelle kıvılcım, har ~ (Lat) stella yıldız ~ (HAvr) *stēr-la- < (HAvr) *ster-2 a.a.
" astr(o)+

Fabrika TakV 183+ ~ (İt) fabbrica işlik, imalathane.
~ (Lat) fabrica a.a. < (Lat) fabricari imal etmek < (Lat) faber sanatkâr, özellikle demirci ~ (HAvr) *dhabhro- < (HAvr) *dhabh- el becerisiyle yapmak, uydurmak, imal etmek.
———————

Eşkökenler:
(Lat) faber : fabrika, fabrikasyon, fabrikatör, prefabrike.

Sendika KT xix kredi konsorsiyumu.
Özön 1961 işçi birliği ~ (Fr) syndicat ortak bir çıkarı korumak için kişi veya şirketlerin kurduğu birlik, meslek örgütü, kredi konsosriyumu < (OLat) syndicus kayyım, alacaklıların haklarını temsil etmek için mahkeme tarafından tayin edilen kimse ~ (EYun) sýndikos avukat, hukuki vekil, özellikle bir topluluğun haklarını savunan temsilci < (EYun) dikē hukuk, yargı ~ (HAvr) *dikā- < (HAvr) *deik- işaret etmek, belirtmek, adını koymak, resmen ilan etmek " syn+, dijital

Grev 190+ ~ (Fr) grève2 iş bırakma eylemi.
< öz Grève Paris'te bir meydan < (Fr) grève1 çakıllı dere kumu, mil.
———————
• Fransız ihtilali yıllarında Paris'te işi bırakan eylemciler belediye binasının bulunduğu Grève meydanında toplanığı için.

Lokavt Bah 1924 işverenin işçileri topluca işyeri dışına çıkarması.
~(İng) lockout kilitleyip dışarıda bırakma < (İng) lock kilit <>

(http://www.nisanyansozluk.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayatın Mekaniği